Akıllıca Bir Pazarlama ile Bu Balkon Binlerce Turisti Çekiyor !
İtalya gezimiz devam ediyor...Sırada, Shakespear 'in dünyaca tanınan, çok ünlü , gerçek , yaşanmış trajedik eserinin geçtiği şehirde; Verona'dayım..Tarihteki en büyük aşk hikayesinin yaşandığı yerdeyim. Verona deyince ilk akla gelen, doğal olarak, Romeo ve Juliet oluyor; çünkü Şekspir'in aynı adı taşıyan eserine İtalya'nın kuzeyinde, Verona şehri ev sahipliği yapıyor. Gerçekten Verona şehir merkezinde, Juliet'in evi olarak her sene binlerce turist tarafından ziyaret edilen bir yer var..
İŞTE ONLARIN HİKAYESİ
Akıllıca Bir Pazarlama ile Bu Balkon Binlerce Türisti Çekiyor! Peki ama nasıl ? Bu konuya açıklık getirmeden önce olur ya bilmeyenler ve yeniden hatırlamak isteyenler için size *Romeo - Juliet 'in aşk hikayesini tekrar anlatmak istiyorum. Birbirlerine düşman iki ailenin çocukları olan Romeo ve Juliet'in efsanevi aşkı 16. yüzyılda yaşanmış. Kan davası gibi bir düşmanlık içinde olan ailelere rağmen gizlice evlenirler. Bu sırada Romeo, Juliet'in kuzenini öldürmüştür ve Juliet'in mensubu olduğu Capuleti ailesi de bunun intikamını almaya yemin eder. Bunun üzerine Romeo şehirden kaçar, Capuletiler de kızları Juliet'i uygun gördükleri biriyle evlendirmeye kalkarlar. Bunun üzerine Juliet günah çıkarmaya gidiyormuş gibi evden çıkarak gizlice nikahlarını kıyan rahibin yanına gidip durumu anlatır. Rahip Lawrence, Juliet'e bir umut olduğunu söyleyerek ona iki gün boyunca ölü gibi görünebileceği bir iksir verir. Böylece Juliet intihar etmiş gibi görünerek ailesinin zorla kendisini evlendirmeye çabalarından kurtulabilecektir. Rahip durumu Romeo'ya da açıklayan bir mektup yazar ama mektup Romeo'ya zamanında ulaşamaz. Romeo, Juliet'in evleneceğini duyunca apar topar Verona'ya döner ve durumdan haberi olmadığı için Juliet'in gerçekten intihar ettiğini sanır. Buna dayanamayıp zehir içer ve sevgilisinin yanında ölür. İki gün geçince uyanan Juliet ise sevgilisini yanında ölü görünce buna dayanamayıp Romeo'nun hançeri ile kendini öldürür. Halt etmiş olan Rahip de iki ölünün bulunduğu olay mahallinde ailelere durumu açıklar! |
BU BALKON DA YAŞANANLAR GERÇEK..
Romeo ve Juliet Shakespeare’in hayali bir eseri değil, yaşanmış bir aşk hikâyesidir. Romeo ve Juliet’in gizlice buluştuğu ev ve balkon hâlâ ayaktadır. Juliet’in evi İtalya’nın Verona şehrindeki Capello Sokağı içinde bulanan 27 numaralı evdir. Dünyanın en duygulu aşk hikâyesinin kadın kahramanı Juliet’in mezarı da bu şehirdedir. Via Cappello'nun sağ şeridinde yer alan bu turistik mekanın sol tarafında bulunan Juliet'in Ev'i tabelası (Casa di Giullietta) ise bayağı eski Yine de bu durum, dünyanın dört bir yanından akın eden aşıkları ve turistleri durdurmuyor, çünkü Juliet'in Ev'i her daim tıklım tıklım insanla dolu. |
BU DİLEKLERİN GERÇEK OLUNACAĞINA İNANILIYOR!
Evin avlusuna doğru uzanan bu dar koridor duvarları ise aşıkların yazıları ile dolu. Sanırım buraya yazılan aşkların ölümsüz olacağına inanılıyor.Ben ve eşim de yazdık tabii ki :) Juliet'in Evi'nin avlusu...Burada zamanında gerçekten bir Cappelletti (Shakespear eserindeki Capulet aile ismine benzer fakat aynı değil) ailesi yaşamış. Resimde görülen balkonlu yapı Juliet'in evi. Balkonun aşağısında Juliet'in heykeli var. Karşı taraftaki binada ise hatıralık eşya satan bir dükkan mevcut. |
Buraya gelen aşıklar için en önemlisi Juliet'in balkonuna çıkabilmek! Tıpkı Romeo ve Juliet'te olduğu gibi! Fakat o kadar kalabalık vardı ki ben ve eşim malesef bu balkona çıkamadık.Balkonu arkamıza alarak bir resim çekindik.
DOKUNMANIN GÜZEL ŞANS GETİRECEĞİNE İNANILIYOR
Burada da daha önce bahsettiğimiz heykeli görüyorsunuz. Sanırım Juliet'in göğüslerine dokunmanın güzel şans getireceğine inanılıyor. Ben de bu hurafeye sırf muzurluk olsun diye uyup heykelin malum yerine tutunarak poz vermek zorunda kaldım. Kötü bir niyetim asla yok..Lütfen yanlış anlamayın ! |
*Bu yaşanmış; büyük ve ölümsüz aşk hikayesi, Shakespear sayesinde; ölümsüzleşmiş ve bütün dünya biliyor..
Ama kafamı kurcalayan bazı ayrıntılar var. Mesela; 1- Balkon bayağı yüksek. Buradan serenat yapılırsa kesin bütün mahalle ayağa kalkar. 2- Ya da Jülyet'i göreceğim diye Romeo kafayı yukarıda tutarsa garanti boyun fıtığı olurdu... 3- Tamam Efsanevi bir aşk Ama ben böyle aşkları pek tutamıyorum.Bana göre değil yani..Diğer alemde sonsuza dek kavuşmak falan çok inandığım bir durum değil..Yani sevdiğime dünya gözüyle kavuşmalıyım diyenlerdenim... 4- Acaba bu 2 genç ölmeseydi de evlenseydiler ve bir kaç hafta filan aynı evde yaşasaydılar yine efsaneleşebilirler miydi? Bu sorulara bakalım nasıl yanıt verecem? Ama benim taktığım aslında başka sorunlar var.. Bu evde değişik dönemlerde çekilmiş Romeo ve Juliet filmlerinde kullanılan kostümler, mutfak aletleri, yataklar, Shakespeare 'in bu ünlü eserinden alıntılar ve replikler, resimler gibi şeyleri de görebilirsiniz. Ama asıl görülmesi gereken noktalar avludaki bronz Juliet heykeli ve Romeo' nun sevgilisine serenat yaptığı ve sevgilisinin de kendisini eve attığı meşhur balkon. |
ASLINDA BİZDE NE BÜYÜK AŞKLAR VE EVLER VAR ! AMA PAZARLAYAN YOK.
Şimdi gelelim tatilde bile kafamı taktığım bu büyük meseleye; Sonuç itibariyle İtalya'ya yolunuz düşerse mutlaka bu eve gelmelisiniz diye son noktayı koymak istiyorum üstelik gönülsüzce ve kıskanarak..
Çünkü bizim ülkemizde de büyük aşkların yaşandığı çok görkemli evler var.Fakat sadece güneşi ve denizi pazarlamayı düşündüğümüz için Verona'ya bu ev için gelen turistin dörtte birini bile zor çekebiliyoruz ülkemize..
Dolayısıyla bu aşkı da benim gibiler çekemeyebiliyorlar, kıskanabiliyorlar ama sadece ülkemize duyduğumuz saygıdan :)
Şimdilik yazacaklarım bu kadar sevgili okurlarım..Acele edip turist grubumuza yetişmeliyim...
Sırada gezilecek ve kıskanılacak başka bir yerler var bu ülkede
BARIŞCAN / İTALYA -VERONA
www.bariscan.net
Şimdi gelelim tatilde bile kafamı taktığım bu büyük meseleye; Sonuç itibariyle İtalya'ya yolunuz düşerse mutlaka bu eve gelmelisiniz diye son noktayı koymak istiyorum üstelik gönülsüzce ve kıskanarak..
Çünkü bizim ülkemizde de büyük aşkların yaşandığı çok görkemli evler var.Fakat sadece güneşi ve denizi pazarlamayı düşündüğümüz için Verona'ya bu ev için gelen turistin dörtte birini bile zor çekebiliyoruz ülkemize..
Dolayısıyla bu aşkı da benim gibiler çekemeyebiliyorlar, kıskanabiliyorlar ama sadece ülkemize duyduğumuz saygıdan :)
Şimdilik yazacaklarım bu kadar sevgili okurlarım..Acele edip turist grubumuza yetişmeliyim...
Sırada gezilecek ve kıskanılacak başka bir yerler var bu ülkede
BARIŞCAN / İTALYA -VERONA
www.bariscan.net
TÜRKİYE'DEKİ ZENGİNLERE BİR ÖNERİM VAR! MEDİCİ AİLESİ MODELİ
İtalya'da Yaptığımız gezi eşim için romantik bir gezi iken, benim için Türkiye- İtalya Karşılaştırması şeklinde geçiyor maalesef..Tatil günlüğümü sizinle paylaşmama karar vermemenin nedeni de bu oldu zaten..
İtalya bir kültür, bir sosyal merkez görünümünde..Bu özelliğini Floransa'da büyük çapta Medici ailesine borçlu.. Medici ailesi bizde ki Sabancılar, Haslar, Koçlar gibi bir aile. Bizimkilerden ayıran en önemli farkı hem bankerlik ve ticaret yapıyor, hem de kazandıkları parayı şehirlerini güzelleştirmek için harcıyor olmaları, sanatçılara destek çıkmaları.. Diyarbakır ve çevresinde ki Köy Çocuklarına Drama Projesi için bir çok zengin kurum ve aile ile görüşmede yaşadığım zorlukları hatırlayınca birden yaram kanadı! Mediciler sayesinde, Leonardo Da Vinci, Michael Angelo gibi büyük ressam, düşünür ve heykeltıraşlar eserlerini yapmaya imkan bulmuşlardır. Böyle ailelerin yaşadığımız memlekette hemen hemen olmaması biz sanatçılar için büyük bir şansızlık.Ah! Medici Ailesi Burda Olaydınız Biz Sanatçılar Sizi Ne Çok Severdik.Türkiye'de ki Zengin Ailelere Medici Ailesi'nin neler yaptığını, hayat hikayelerini filan okumalarını önermek isterim nacizane; Ve gelelim asıl konumuza; Bu gün Duomo Meydanı ‘nı gezdik. Bu meydanda Muhteşem bir yapıt var. Şehrin imgesi haline gelen ve her göreni bir dakika önünde saygı ile durduran Cattedrale di Santa Maria del Fiore yani Çiçeklerin azizesi Meryem kilisesi.Santa Maria del Fiore katedrali..Floransa veya Duomo katedrali olarakta bilinir.Tahmin edeceğiniz gibi bir çok yapıda olduğu gibi sponsor yine MEDİCİ AİLESİ.
Bildiğimiz katedrallerin oldukça dışında bir dış cepheye sahip . Keskin ve güçlü gotik mimara sahip.. Pembenin ve yeşilin dereceli tonları kullanılmış.. Çiçeklere ve doğaya göndermelerle dolu tasvirlerle süslenmiş
Muhteşem katedralin süslemeleri 140 yılda tamamlanmış.Bu kadar uzun süre inşası süren bir yapının bu kadar görkemli olması çok normal. Uzun süre dışını, kapılarını incelemek lazım. Bakınca işte sanat budur diyor insan ! Ne yalan söyliyeyim, karşımda görünce irkildiğim, ihtişamına hayran kaldığım bir yapı oldu.. |
Bu devasa katedralle ilgili diğer bir enteresan durum, 3 farklı mimar tarafından tamamlanmış olmasıdır mimar Filippo Brunelleschi’yi tanımakta fayda var. Brunelleschi, Batı tarihinde ilk mimar, daha da ötesi ilk sanatçı olarak kabul ediliyor. Rönesans dönemindeki İtalyan hümanist düşünürlerin ‘deha’ olarak tanımladıkları bir isim. Bu sıfata layık görülmesinde mimarın doğal yeteneği ve özgün fikirleri rol oynuyor. Ortaçağ’da bıraktığı derin izler, adına yazılmış şiirler, biyografiler, büstler ve portrelerle sabit
Yapımına 1296’da başlanan katedralin devasa kubbesi, aradan bir asırdan fazla süre geçmesine rağmen tamamlanmak bilmiyor. Dönemin yapı ustalarının ve ileri gelenlerinin, kubbeyi tamamlamak için artık tüm beklentilerini ilahi bir güce bağladıkları sırada Brubelleschi, devrin en önemli inşaat tekniği olan ahşap kemer kalıbını kullanmadan bu işi başarıyor. Bu sırada da öküz kaldıracı gibi türlü mekanik buluşlara imza atıyor.
Duomo meydanı güzel ve dopdolu.İnsan ne yöne bakacağını şaşırıyor.Binalar muhteşem.Süsleme ve heykeller çok güzel.Duomo Katedralinin bulunduğu meydan oldukça büyük. Etrafında çeşitli cafeler ve dondurmacılar var. Mutlaka görülmesi gereken bir yer.Duoma zaten başlıbaşına sanat şahaseri..Meydan sizi ortaçağa götürüyor..Günün her saati hareketli, canlı cıvıl cıvıl bir meydan..Duomo ve vaftizhane başta olmak üzere, ziyaret edilebilecek Medici dönemi yapılarının bulunduğu meydan. Floransa'da gördüğüm en kalabalık yer. Sadece binaların dışını saatlerce inceleyebilirsiniz.Meydan sabah erken saatlerin dışında her daim hareketli. Burası eski şehrin kilit noktası. Eğer meydana bakan bir otelde ya da dairede kalırsanız hem çok güzel bir manzaraya uyanacak, hem de her yere kolayca ulaşacaksınız.
|
BASIN BÜLTENİDİR
CENNET'İN KAPISI'NDAYIM
İtalya'dan Merhaba
Kısa bir süre İtalya'dan yazacağım.. Bu gün size Floransa'dan sesleniyorum..Özel bir yerdeyim..Rönesans'ın başkentinde...Özellikle sanat meraklıları kesinlikle ama kesinlikle görmeli... Şehrin hemen her yerinde Botticelli, Michelangelo ve Donatello'nun imzasını görmek mümkün. Gidince keşke sanat tarihi okusaydım diye çok hayıflandım.Gördüklerimi daha iyi anlayabilmek için :) Şehir rahatlıkla yürünerek gezilebilecek kadar küçük, zaten şehrin içerisinde yürürken sanat ile iç içesiniz. Size bahsedeceğim yer CENNETİN KAPISI İlk gideceğiniz yer Duomo ve Vaftizhane olacaktır. Duomo portakal renkli kubbesi ile Floransa deyince ilk akla gelen yer. Vaftizhane'nin bronz kapıları da gerçekten görülmeli. Kapıya Michelangelo tarafından "Cennet Kapısı" ismi verilmiş. |
Kapının üzerinde 10 ayrı panoda İncil'den hikayeleri gösteren kabartmalar resmedilmiş. (Kabil'in Habil'i Öldürmesi Adem ve Havva'nın cennetten kovuluşu vb) Her birinin incelediğinizde detaylar konusunda gerçekten hayrete düşüyorsunuz.orenzo ghiberti tarafından yapılan bronz vaftizhane kapısı üzerinde incilden sahneler ve çok sayıda figür yeralıyor.kapının her iki tarafında bulunan sütunlar sultanahmet meydanından getirilerek buraya yerleştirilmiş.27 yılda tamamlanan kapı on bölüme ayrılmış,üzerindeki kabartmalarda adem ve havvanın yaratılışı,ilk günah,cennetten kovulma,hz.davut'un golyatı öldürmesi,hz.süleymanın seba melikesi ile evlenme sahnesi,hz. ibrahim'in oğlunu tanrıya kurban edişi gibi konular işlenmiş.kapının orjinali karşısındaki duomo(santa maria del fieore) katedralinin müzesinde sergileniyor.İtaiya'dan yazmaya devam edeceğim.Şimdilik Hoşçakalın
www.bariscan.net
www.bariscan.net